Anasayfa » Ünlülerin Medyası

Ünlülerin Medyası

taylor-swift

Sosyal Medya’da yer alanlar, özellikle son bir yıldır sosyal medya’ya şekil veriyor. Türkiye’den ve dünya’dan sosyal medya’nın kullanımıyla alakalı farklı tavırlar geliyor ve bu, kullanıcılar tarafından yankı buluyor. Sonbahar-Kış döneminde yeni çıkan klip/albüm ve muadili çalışmaların yoğunluğuyla karşımıza farklı bir iletişim modeli çıktı. Müzik endüstrisi ağırlıklı sosyal medya’yı nelere alet etmişler ona bakıyoruz.

Özellikle son yıllarda ününü giderek arttıran Taylor Swift, çevrimiçi müzik hizmeti veren Spotify‘den telif ücretinin azlığı nedeniyle yayınını kesmişti. Türkiye’de henüz çok geniş bir ağa yayıldığını söyleyemesekte bazı kesimlerce Spotify, Fizy ve benzeri çevrim içi müzik yayını yapan şirketler oldukça büyüyor ve “telif” sorunlarını da beraberinde getiriyorlar. Bu telif hakları konusu ayrı bir köşede kalsın, bu “x’ten bağı kopartıp y’ye gitmenin neler olabileceği”ni iki maddede açıklayım:
2 Kat Daha Fazla İzlenme

Taylor Swift Youtube

Taylor Swift‘in aldığı bu karar, kendisin Youtube kayıtlarının izlenme sayısında ciddi bir artış yaşandığını gösteriyor. Yeni video klipleri ve vevo faktörü bu uçurumun açılmasında şüphesiz ki en büyük etkenlerden biri. “Arif’in Manchester’a attığı golü ararken” kendinizi bir anda Taylor Swift’in tüm şarkılarını dinlemiş olarak bulabilirsiniz. Bu iki katı izlenmeyi sağlayan etkenlerden bir başkası ise muhakkak ki Youtube’un video öneri algoritması. Bir alkış da buraya.
Mecraların Çatışması

Özellikle bu örnekte Spotify, gelirlerinin %75’ini telif haklarına ödediği gibi verileri yayınladı. Ortam epey karıştı ve insanlar “kim haklı”yı bulamadı. Magazin boyutunu aşarsak bu durum bize yayın mecralarının çatışmaya başladığını gösteriyor.youtube-music-key Youtube Music Key‘i duyurması üstünden çok geçmiş sayılmaz. Haberi olmayanlar için kısacık bahsediyorum, bu yapı akıllı telefonlarımızdaki Youtube uygulamasının güncellenmesiyle cebimize gelecek. Beraberinde Youtube’da yer alan müzik videolarını tamamen reklamsız ve ücretsiz bir şekilde arkaplanda çalışmasını sunacak. Ayrıca kaydı tek tıkla telefonunuza kaydedip internetiniz yokken de yine youtube uygulaması üzerinden internet varmış gibi dinleyebileceksin. Henüz Türkiye’ye gelmedi, test aşamasında.

Biraz fazla mı paranoyağım bilmiyorum ama bu güncelleme için sizce de oldukça güzel bir reklam değil mi?
“Sosyal Medyadan Çıktım CnM”

Sosyal Medya’da var olmak reklam olduğu gibi artık olmamak da bir reklam nedeni. Her geçen gün bir ünlü (henüz Türkiye’den bahsetmiyorum) sosyal medya’nın bayağılığından şikayet edip hesaplarını kapatıyor. Arada sırada sosyal medya’dan yakınan Amerikalı Popçu Prince geçtiğimiz hafta sosyal medyanın tamamını bırakmış. Şöyle bir dolandım, 2010 yılında kendisi şunu söylemiş:

“İnternet tamamen bitti. MTV müzik kanalına benziyor. Bir zamanlar MTV çok meşhurdu ancak bir anda sıradan hale geldi. Neyse, bence tüm bu bilgisayarlar ve dijital aletler iyi şeyler değiller. Sadece kafanızı sayılarla dolduruyorlar.” – Prince 2010

“Ergence” mi?
apaci-fotograflari

Kola-çekirdek yapmadan bir adım önce.

Söylevinde haksız olduğunu söylemek çok da doğru değil. Evet, sosyal medya bir patlama yaşattı ve herkes sosyal medyada herkesle iletişime geçebilmeye başladı. Beynimize her geçen gün yayın akışları aracılığıyla gereksiz çöp bilgiler sıkıştırılıyor. Şahsen 7-8 aydır Facebook, Twitter vb. sayfaları tarayıcımın farklı bir sekmesinde açıkken sağlıklı çalışabildiğimi hatırlamıyorum. (1) ve türevi sayıları her gördüğümde ister istemez bildirimleri kontrol ettiğimi, sonrasında da rastladığım herhangi farklı bir içeriğe daldığımı fark edişimle beraber bir aydınlanma geldi. Artık sadece işime yarayan sekmelerle gayet mutluyum. Hayatımızdan çalınan bu yarım saatler, önümüzde çok büyük engellerden biriyse bu engelleri aşma gayretini anca kişi kendisi gösterebilir.
Ünlülük?!?

Gündelik yaşam süren kişilerin bireysel olarak sosyal medyadan çekilmelerine anlam verebilirim (kurumsal varlığı devam ettiği sürece). Ancak eğer ünlüysen ve sürekli göz önünde olma sayesinde para kazanabiliyorsan sosyal medyadan çekilmenin iki nedeni olabilir;

1- Oluşturulan ücretsiz bir geri bildirim ve reklam fırsatını elinin tersiyle itecek kadar aptalsındır. (Temsilen)

2- “Sosyal Medyayı Bıraktı” haberleriyle daha çok kitlelere daha kolay yoldan ulaşmaya çalışıyorsundur.

emrak-mcdonalds-reklamiYani özetle, şirketler için sosyal medya artık çağımızda olmazsa olmazlardan biriyse ünlü bireyler için de sosyal medya olmazsa olmazlardan biridir. Ünlü birey, kendi şirketinin reklam yüzü olmak zorunda. Bu devirde sadece konserlerden ve albümden kazanamayacağın aşikarken neden konserini doldurma potansiyeli olan milyonları yok sayıyorsun? “Hayranlarım” dediğin bir kitle var ve bu kitleyle direkt iletişime geçme imkanını tepmekten bahsediyorum. Hayranlarını ya arttıracaksın ya kaybedeceksin.
“Sosyal Medya = Para” mı?

Ünlüler ve Sosyal Medya dendiğinde aklına “para kazanmak için mi?” sorusu gelebilir. Sosyal medya kesinlikle daha çok para demek değil. Daha çok “sen” demek. Müzik sektörünü bu paragraf için bir kenara bırakacak olursak sen ne yapıyorsan onu daha çok insana duyurabilirsin. Elbette ki “senin yaptığın şey”den kastım bu değil;

cok-sikildim-ben

“Yaptığın şey”den kastım, seni oluşturan değerler. Yaşadığın, kronikleşmiş ve geneli ilgilendirebilecek sorunların olabilir. Ağaç katliamlarını dert ediniyorsan mesela ağaç dikme konusunda kampanyalar yap. Hayvanlara yapılan eziyetlerden mi sinirini bozuyor? Harekete geçmiş ve gerçekten bir şeyleri değiştirme çabasında olan derneklere katıl ya da kendin bir hareket oluştur. Yeter ki samimi ol. Onun haricinde bir kazak fotoğrafını fiyatıyla beraber paylaşanla aynı kazağın ihtiyacı olanlara gönderip “sen de gönder” mesajını ileteni bir tutmamalısın.
Konumuza Dönelim, Neler Yapılıyor?

Evet, konumuza dönelim. Sosyal mecraları terk edenler kadar onu kullanmaya bayılan ünlüler de var. (Bir çoğunun kendi hesaplarını “kullandırmayı sevdiği” de diyebiliriz belki.) Son dönemde en çok göze çarpan davranış, yeni çıkacak olan albüm stüdyodayken ses kaydını yayınlamak (bir kısmını), ya da yeni klip yayınlanmadan hemen önce yine kısa bir bölümünü hesaplardan paylaşmaya yönelik.

Geçtiğimiz haftalarda Beyonce, 7/11 isimli şarkısına çektiği klibi yayınlanmasından kısa bir süre önce kendi instagram hesabından klibin bir kısmını yayınladı. Şu anda şarkının vevo kanalındaki klibini 35 milyon kişi izlemiş olarak görünürken, klibin ön gösterimini 1 milyona yakın kişi beğenmiş. Bu beğeni sayısını en az 10’la çarparsak video erişim sayısına ulaşabiliriz. (aslında 10 katı beyonce hesabı için çok çok iyimser)

Not düşmeden edemeyeceğim; Kale Kilit’in virali gibi olmamış mı? (bkz. mavi kazak)

Yine geçtiğimiz haftalarda Beyonce’un muadili olarak görebileceğimiz Rihanna, yeni çıkartacağı albüm henüz stüdyodayken amatör bir şekilde ses kaydına alıp instagram hesabından yayınladı ve bir çok müzik kanalı bu kirli ses kaydını tekrarlayarak nasıl bir albüm olacağı üzerinde tahminler üretmeye başladılar. Rihanna her ne kadar instagram hesabını “ticari” kullansa da (ürün satışları vb.) ünü sayesinde etkide herhangi bir kayıp yaşadığını söylemek yeterli değil. (beğeni sayıları Beyonce’a oranla rezalet olsa bile)

Türkiye’de Havalar Nasıl?

Hadi biraz yurda dönelim. İşler burada biraz farklı ilerliyor. Sosyal medya bu topraklarda biraz farklı yaşanır. Cicişlerin/küfür eden çocukların fenomen olduğu, yeni manita yaptığında derhal hesapların sıfırlanılması gerekildiği; Mevlana, Orhan Kemal ve Can Yücel’in kullanıcıların iki günlük sevgilisine duyguları aktarma elçisi oldukları, yenerek tüketilmesi gereken besinlerin #önce #gerekli #gereksiz #kombinasyonlarla #ve #hangi #amacahizmetettiğianlaşılmayacakderecede etiketleriyle fotoğraflandığı bir memleket bura. Paylaşımlar da aynı oranda kaliteli. (Bundan sonrası az yorumlu)

Yazıyı, Can Bonomo’nun bu güzel ve içten davetiyle aşağıdaki video arasındaki yedi farkı bulman için seni yalnız bırakarak sonlandırdım.