Sayılar bazen sadece sayı olmaktan çıkıp bir baş belası olabiliyor. Hepimizin kendisine sıcak gelen uğurlu sayıları mutlaka vardır. The Number 23, bu sayıların anlamı üzerine kurulmuş bir hikâye. Sayılar bize bir işaret mi yoksa biraz algıda mı seçiciyiz? Hadi kısaca filmden notlara geçelim.
Öncelikle filmin yönetmeni Joel Schumacher‘in 23 Numara dışında aklıma gelen ilk filmi 8mm. Filmlerinin geneline baktığım zaman “tam oturmayan bir şeyler var gibi ama yokta gibi” cümlesi duygularımı tam olarak karşılıyor. Kafası biraz ilginç onu kabul edebilirim. Filmlerini izlemen, kesinlikle zaman kaybı değil. Filme giriş yapalım;
Jim Carrey Efsanesi
JJim Carrey 23 Filmiim Carrey, kesinlikle efsane olmayı hak ediyor. Hatırladığım kadarıyla Sil Baştan‘la başlayan karakterindeki başkalaşım sayesinde çoğumuzun gönlünde taht kurduğundan eminim. Demek istediğim, eskiden Jim Carrey dediğimizde aklımıza Salak ile Avanak ya da Hayvan Dedektifi‘ndeki karakteri gelirken Sil Baştan‘la beraber “ya bi dakka!..” dedirtti. 23 Numara‘daki karakteri ise benim için Jim Carrey‘i tamamen efsaneleştirdi. Bunun en büyük nedenlerinden biri elbette ki karakterler arasındaki uçurum farklar. (Bay Popper’in Penguenleri’yle karakterinde geri dönüş yapmayaydı iyiydi tabi.) Film, Jim Carrey‘nin oyunculuk performansını geçebilmek için son saniyelerde depara kalkmış bir maraton atleti gibi. Yani sadece oyunculuğu için bile izlenebilir bir film. Film içerisindeki başkalaşım oldukça başarılı. Karakteri filmde çok iyi yansıtmış.
“Aslında Hepsi Bir Rüyaymış” mı?
Yo, hayır. Filmler hakkında spoiler vermeyi pek sevmiyorum. Sürekli karşımıza çıkan “aslında 23-numara-film-elestirisirüyaymış” temalı sonları pek sevmem. Öykü ne kadar güzel olursa olsun, karakterler ne kadar başarılı olursa olsun bu tarz bir son, filmi yok saymam için yeterli bir sebep. Düşünsene, adamlar senaryo için o kadar uğraşmışlar ama bir son bulamamışlar ve biri çıkıp “hey, neden x rüyada bunları görmüş olmasın ki?” demiş ve sallamışlar gitmiş gibi değil mi?
İçini rahatlatayim, filmin sonunu bu yazıda söylemedim. Bu saçma bitişten bahsetmemin nedeni, filmi izlerken duyduğum his. Filmin gidişatı tahmin edilemez değil. Filme dalmış olan 10 kişiden 4’ünü şaşırtabilir. Film içerisindeki kamera açıları nedeniyle olsa gerek sürekli birileri rüya görüyormuş gibi bir öngörü oluşmuştu içimde. Hep derin bir nefes eşliğinde uyanacak karakterin kim olduğunu düşünerek izlemiştim ilk izlediğimde.
Filmde Neler Oluyor? Spoiler’sız özel bölüm
Film, bir köpek bakıcısının başından geçenleri konu edinmiş. (Jim Carrey v23-numara-2007-izlee Köpek bakıcılığı. Eski filmlerinden hiç de tahmin edemeyeceğimiz bir karakter. Yine.) Bir oğlu ve eşiyle oldukça mutlu bir hayat sürerken eşi tarafından kendisine “23 Numara” adında, bir dedektifin kendi hayatını yazdığı kırmızı ciltli kitap hediye ediliyor. Karakterimiz ilerleyen günlerde kitaptaki karakterle kendisi arasında ortak yanlar keşfediyor ve bu ortak özellikler kendisinde bir takıntıya dönüşüyor. Film de tam olarak burada, karakterin kendisiyle yüzleşmeye çalışmasıyla başlıyor.
Dialoglar
Karakterlerin iletişimlerinde sıkıntılar var. Kitaptaki karakterin hayatını da bazı kes23-numara-jim-carrey-filmiitlerle izliyoruz. Buradaki dialoglar, filmin kendisine oranla çok daha iyi düşünülmüş olduğu belli. Nedendir bilinmez özellikle baba-oğul arasında geçen nadir konuşmalarda bile (özellikle filmin sonlarına doğru olan) ciddi bir yavanlık var. Kesinlikle üzerinde durulması gereken bir başlık. Hikayenin kurgusunda da bazı anlaşmazlıklar var. Söylediğim zaman filmin ayrıntılarını veriyor olacağım için bu konuları geçiyorum ancak “bu film izlenmeyecek derecede kötü” anlamında bir tespit değil. Aksine, film kesinlikle izlenmeli.
Numara Takıntısı
Filmin çıkış noktalarından biri, öykünün özünü oluşturan gizemli bir kitap ve bu kitaptaki nümerolojik takıntı. Uygulamada yeterli olduğu söylenebilir ancak daha ciddi şekilde uğraşabilecek kişilere bu fikir verilseydi, yapıtı yere göğe sığdıramaz konumda yazıyor olurdum. Karakterlerin başlarından 23-numara-dedektifgeçen olaylar “gerilime giriş 1″ seviyesinde olması nedeniyle karakterlerin hislerini ve yapabileceklerinin sınırlarını tam olarak anlayamıyoruz. Keşke karakterlerin acılarını, deneyimlerini ve dertlerini anlayabilmemiz, daha da önemlisi moda girebilmemiz için karakterlerin sınırları zorlansaymış. Gerçekten çok daha iyi olurmuş.
Ayrıca filmin ilk sahnesinden itibaren yaklaşık 15 farklı veri sunuluyor. Verilerin sunuluş tarzı filmin amacına hizmet etmeyecek derecede, masa başında hazırlandığını bizlere belli ediyor.
Filmi izleme demek çok ayıp. 23 Numara film eleştirisi konusunda bu kadar acımasız olmayı gerektirecek bir film değil. Hiç olmasa bile Jim Carrey‘nin oyunculuğu için izlemen gereken bir film olduğunu düşünüyorum.
10 üzerinden 6.
Günahların dönüp dolaşıp karşına dikileceğini unutma.